Türkçeyi Hissediyorum, ODTÜ Geliştirme Vakfı Özel Lisesi’nin “Türkçeyi Hissediyorum.” projesine ait bir web günlüğüdür. Proje, yurt dışında doğan, yaşam, bilgi ve deneyimleri yaşadıkları ülkenin diliyle biçimlenen “üçüncü kuşak”tan bir grup gence, dil aracılığıyla ulaşmayı; onlara, Türkçenin söz varlığını ve anlatım zenginliğini hissettirmeyi hedeflemektedir.

05 Nisan 2010

kitap önerileri-2


Yabancı bir ülkenin kütüphanesinde Türk Edebiyatı rafında yalnızca Ömer Seyfettin’in kitabı var. Bu yazarla ilgili olarak oradaki insanlara ne anlatırsınız?

O rafı zenginleştirmek için kimleri önerirsiniz?

[Fotoğraftakiler: Ömer Seyfettin, M.Nermi ve Ali Canip Yöntem, Genç Kalemler dergisinin yeni yayınlandığı dönemde... (Tahir Alangu, Ülkücü Bir Yazarın Romanı) ]

Yabancı ülkelerin kütüphanelerinde sadece Ömer Seyfettin’in kitapları olduğunu düşününce akla ister istemez insanların okumaya üşendikleri fikri geliyor; çünkü bilindiği gibi Ömer Seyfettin kısa hikâyeleriyle tanınmış bir yazarımız. Oradaki okuyucuları sade ve anlaşılabilir diliyle etkiliyor olabilir.
Buna rağmen Türk Edebiyatı özellikle tarihi nedeniyle oldukça eski ve bir o kadar da zengin bir birikime sahip. Bu yüzden koskoca bir edebiyat birikiminden yalnızca Ömer Seyfettin’in öne çıkarılması hata olurdu. İnsanlar ister yurtdışında olsun ister kendi ülkemizde, anlayamadıkları veya anlamaya çalışmadıkları şeylerden kaçar ve uzaklaşır oldular. Aynı şey edebiyatta da geçerli. Bu nedenle milli edebiyatımızın yabancı ülkelerde de okunması ve yaygınlaşması için öncelikle çevirilerin anlaşılabilir olması gerekir. İster yeni olsun ister eski, sanatçının vermeye çalıştığı düşünce her zaman aynı kalır.

Namık Kemal’in özellikle İntibah romanında ve diğer eserlerinde işlediği konular herhangi bir toplumda sosyolojik bakımdan büyük yankı uyandırabilir.

Başarılı kadın yazarlarımızdan Halide Edip Adıvar, kitaplarındaki psikolojik çözümlemelerle ilgi çekebilir. Sonuçta insan nerede yaşarsa yaşasın hissedebildiği kadar insandır.

Orhan Veli’nin şiirleri alışılmadık oldukları için merak uyandırabilir. Üstelik yabancı sanatçılara da ilham kaynağı olabilir belki de.

İpek Ongun’un eserleri hem Türk hem de yabancı genç okuyucuların ilgi odağı olabilir. Bugüne kadar gençlerin hayatı üzerine birçok kitap yazılmış olsa da, gerçek yaşamı ve gençlerin dünyasını İpek Ongun kadar iyi betimleyebilecek bir yazar bence yoktur.

Son olarak da ister aşk olsun ister polisiye, Ahmet Ümit yazdığı romanlarıyla yabancıların ilgisini çekecektir. (Cansu)

Ömer Seyfettin’in edebiyatımızdaki birçok yeniliğe imza attığını, fakat tek temsilcimiz olamayacağını belirtirdim. Cemal Süreya’nın, Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun, Reşat Nuri Güntekin’in, Sabahattin Ali’nin adlarını da Türk Edebiyatı rafını geliştirmede yararlı olacağını söylerdim.(Berkin)

Bu rafın zenginleştirilmesi için ilk önerim Aziz Nesin olacaktır, ondan sonra Ahmet Ümit ve Orhan Veli Kanık. Aziz Nesin insanları Türkçe okumaya teşvik edecektir ve Ahmet Ümit onları gereken Batı tarzında yazılarıyla destekleyerek bu kütüphanenin raflarının daha başka bir sürü Türk yazarıyla dolmasını sağlayacaktır.(Deniz Alp)

Ömer Seyfettin halk dilinde yazdığından dili sade, günlük bir dildi. Herkesin başından geçebilecek olayları konu aldığından ve kolay anlaşılır dilinden dolayı halk tarafından sevilerek okunurdu. Uzun romanlardan ziyade kısa hikâyeler yazıyordu bu da yazdıklarının okunulurluğunu arttırmıştı.

Bu rafı zenginleştirmek için önereceğim yazarlar: Orhan Veli (şairlerimize örnek), Orhan Pamuk, Orhan Kemal, Yaşar Kemal, Kemal Tahir (romancılarımıza örnekler) olurdu herhalde.(Beril)