Türkçeyi Hissediyorum, ODTÜ Geliştirme Vakfı Özel Lisesi’nin “Türkçeyi Hissediyorum.” projesine ait bir web günlüğüdür. Proje, yurt dışında doğan, yaşam, bilgi ve deneyimleri yaşadıkları ülkenin diliyle biçimlenen “üçüncü kuşak”tan bir grup gence, dil aracılığıyla ulaşmayı; onlara, Türkçenin söz varlığını ve anlatım zenginliğini hissettirmeyi hedeflemektedir.

11 Mart 2010

görelim hânım ne soylamış?-1


Bu satırlarda soylanan, sevgi sözcükleriyle karılıp dile getirilen bir acıdır... "Yiğit" kadar, ona eşlik edenin de acıya yenik düşmemesi beklenir. Dede Korkut Hikayeleri'nin güçlü kadınlarının tipik bir örneği olan Banı Çiçek'in, sadece seven bir kadın olarak acıyı sözcüklere döküşüdür:

(Yedi yüz kafir, Bamsı Beyrek’i uykusunda bastırarak tutsak edip kaçırdılar, Beyrek’in yavuklusu Banı Çiçek bunu haber alınca karalar giydi ak kaftanın çıkardı. Güz alması gibi yanağını tarttı, yırttı.)

Vay al duvağımın iyesi!
Vay alnım başım umudu!
Vay şah yiğidim, vay şahbaz yiğidim!
Doyunca yüzüne bakamadığım hanım yiğit!
Kanda gittin beni yalnız koyup canım yiğit!
Göz açuban gördüğüm,
Gönül ile sevdüğüm,
Bir yastıkta baş koyduğum,
Yolunda öldüğüm, kurban olduğum

“Al duvağımın iyesi!”, “Alnım başım umudu!” gibi betimlemelerle erkeğine olan bağlılığını, sahiplenme duygusunu tüm içtenliğiyle ortaya koyuyor, sevdiğinin acısıyla yüreğindekileri haykıran Banı Çiçek… Yiğidini “şah, şahbaz, hanım, canım” gibi sıfatlarla anlatıyor. Sanki yüreğindeki yüceltmeyi bu sıfatlara sığdıramıyor, birbiri ardından gelen yinelemeler yüreğinden taşıyor. “Vay!..” diye haykırışları, yaktığı ağıttaki acıyı daha iyi duyumsatıyor bize, adeta ağlamaklı sesi kulaklarımızda çınlar gibi oluyor. “Doyunca yüzüne bakamadım” derken Banı Çiçek, ölümün getirdiği ‘yaşanamamışlık’, yarım kalmışlık ve yalnızlığı vurguluyor. Sevgilisine olan içten sevgisini tekrar tekrar yineliyor. “Yolunda öldüğüm, kurban olduğum” dizeleri; yiğidi için her şeyi, ölümü bile göze alma, canını hiç düşünmeden feda etme düşüncesiyle dolu. Deli Dumrul’da da görülen bu fedakarlık, Dede Korkut Hikayeleri'nin ve dönemin bir özelliği olarak göze çarpıyor.(Gizem)