Türkçeyi Hissediyorum, ODTÜ Geliştirme Vakfı Özel Lisesi’nin “Türkçeyi Hissediyorum.” projesine ait bir web günlüğüdür. Proje, yurt dışında doğan, yaşam, bilgi ve deneyimleri yaşadıkları ülkenin diliyle biçimlenen “üçüncü kuşak”tan bir grup gence, dil aracılığıyla ulaşmayı; onlara, Türkçenin söz varlığını ve anlatım zenginliğini hissettirmeyi hedeflemektedir.

16 Şubat 2010

limanlar ve dostlar-2


"Dostları olmalı insanın,
Aynen gemilerin limanlari gibi"

Limanların, gemilerin sığındığı, güvendiği bir yer olması şairin dostları limanlara benzetmesinin temel nedeni olabilir. Gemiler için limanlar, olabilecek en güvenli yerdir, tıpkı insanların dostları yanında güvende, her şeyden uzak, bildiği, tanıdığı yerde olması gibidir.
Limanlarda gemiler denizlerden uzak, azgın suların bilinmezliğinden uzak, dalgalardan fırtınalardan uzak güvende oldukları yerdedirler. Limanlarda beklenmedik bir şey yoktur. Her şey olması gerektiği gibidir. Dostlarda böyledir. Dışarıdaki insanları tanımazsınız, azgın sular, fırtınalardır onlar. Ne zaman vuracağı, vurunca ne kadar hasar vereceği bilinmezdir. Şair ileriki dizelerde "yükünü boşalttığın" demektedir. Bunu da dosta benzetebiliriz. Tıpkt geminin yükünü limana bırakması gibi; dost duyguların paylaşıldığı, sorunlara çözüm aradığın, içini boşalttığın kişidir. Hep ordadır, hep güvenlidir.

Bütün bakımı yapılabilir bir geminin limanda. Ne kadar kaldığının önemi yoktur. Tamir olur orda gemi. İnsanın dostunun yanında tamir olması gibi.

Sonra açık denizlere uğurlamalı seni/ Geri döneceğin günü bekleme umuduyla/ Bazen rüzgâra o açmalı yelkenini

İlk dizelerde dostu limana benzetmişti şair. Dost bizi kötülüklerden bilinmezlikten koruyordu; ancak denizlere yelken açmak bilinmezliklere yelken açmak demek değildir. Denizler yalnızca bilinmezlik değildir. Tüm o korkunçlukların yanında anlatılmaz bir güzellikler de vardır. Ne zaman bir tehlikeyle karşılaşacağımızı bilmesek de bu yolculuğa devam etmeliyiz; çünkü hayat yalnızca o "liman"dan ibaret değil, esas hayat o gitmeye korktuğumuz "deniz" ve ''okyanus". Dost sizi güzelliklerden mahrum etmemeli, sizi o limandan uğurlamalı. Sizi hayata yönlendirmeli. Denizlere açılmanızı sağlamalı. Bunu yaparken asla sizin kötülüğünüzü istemez. Sizin tekrar limana geleceğiniz günü bekler. Bir yara almadan gelmenizi umar, sizi hayata yelken açmaya teşvik eder. Dostumuz, bizim ilerlememizi sağlayan rüzgârımızdır. Öyle bir rüzgâr ki denizlerde bile bizle, onu göremesek bile orada olduğunu biliriz, ya da hissederiz. Umutsuzluğa düştüğümüzde, yolumuzu kaybettiğimizde yine bize yol gösteren o rüzgârdır.

Seni bir cambaz ipinde güvenle tutabilen

Kimin cesareti vardır ki cambaz ipinde yürüsün? Bu ipte zaten yürüdüğünüzün farkında mısınız peki? Hayat iptir. Yürüyende siz. Kolay değildir; ancak burada yürürken de yine yalnız olmadığınızın farkındasınız değil mi? Bir önceki paragraflarda, ki ''liman" ya da "rüzgâr" olarak adlandırdığımız arkadaşımız şimdi de burada. Elinizden tutuyor. En başlarda yürüyemezsiniz bu ipte, alışmak gerekir, ahşana kadar biri mutlaka tutar elinizden. Yalnız yürüyecek hale geldikten sonra da yalnız bırakmaz sizi. Hep arkanızdadır. Düşecek gibi olduğunuz zaman tutar elinizden. Varlığını hissettirir. Bir düşünün... Kaç kere o ipten düşecek gibi oldunuz da düşmediniz? Kaç kere kurtardı sizi? Dostunuzdur o arkanızı kollayan hep kolladi.

Gerektiğinde senin için ateşi yutabilen/ Yolunu ısıtan ustan olmalı/ Şekillendirmeyi öğretmeli/ Hayatın çömleğini

Artık şu dünya da kim kimin için ne yapıyor ki? Bir toplu iğne başı kadar yardım etmiyor kimse kimseye. Dost dediğin senin için riske girmeli. Dost dediğin senin için riske girmeli, sana hayatta yardım etmeli, zor anında yanında olmalı. Zor an bir yana, hep yanında olmalı. Gerektiğinde senin için riske girmeli, hayatını kolaylaştırmak Bildiklerini öğretmeli. Gittiği yollarda sana ışık tutmalı. Sana yol göstermeli; ancak asla senin önünden gitmemeli ve asla arkandan gelmemeli. Bir dost her zaman dostunun yanındadır. "Önümden gitme, seni izleyemeyebilirim. Arkamdan gelme, sana yol gösteremeyebilirim. Yanımda yürü ve yalnızca dostum kal."