Türkçeyi Hissediyorum, ODTÜ Geliştirme Vakfı Özel Lisesi’nin “Türkçeyi Hissediyorum.” projesine ait bir web günlüğüdür. Proje, yurt dışında doğan, yaşam, bilgi ve deneyimleri yaşadıkları ülkenin diliyle biçimlenen “üçüncü kuşak”tan bir grup gence, dil aracılığıyla ulaşmayı; onlara, Türkçenin söz varlığını ve anlatım zenginliğini hissettirmeyi hedeflemektedir.

19 Şubat 2010

çizgilerin söylediği-2


Selçuk Demirel'in çizgilerinden bir diğeri ve sözcüklerdeki karşılığı....

III.
Edebiyat, denizin tam ortasında yapayalnız kalmaya benzer. En çaresiz zamanlarda korkularımızla, kimsesizliğimizle yüzleşmektir. Korkularımız bedenimizden kaleme, kalemden ise kağıda çıkar. Duygularını yazabilen insanlar, denizde kaybolmuş birilerinin deniz feneri olurlar.


Her bir köşesinde renk renk balıklar, yosunlar ve türlü canlılar barındıran bir sözcük okyanusudur edebiyat. Bazen bir yunusun gülümseyişi gibi huzur, bazen bir köpek balığının dişleri gibi korku verir insana, ama her seferinde farklı bir dünyanın kapılarını aralar.(Neslihan)

Çektiğimiz her kürek denizde iz bırakır. Biz fark etmeyebiliriz ama bıraktığı bu iz kıyıya kadar gider. Belki çok küçük bir kısmı gider ama bu kıyıya mutlaka ulaşır. Edebiyat ta böyledir. Üzerinde kara görünmeyen bir denizde kürek çekmektir, edebiyat. Sınır yoktur, ucu bucağı yoktur bu denizin, ne kadar gitmek isterseniz gidersiniz. Küreğiniz gittiğiniz yolları gösterir size. Suda yalnızca sizin küreğinize ait bir iz bırakır. Arkanızdan gelenler de sizi tanısın diye.(Beril)

                                   


Edebiyat, bir yazı denizinin ortasında kalmış olan yüreğinizle içinizden geldiği gibi rotayı kalemden küreklerinizle belirleyerek yol almaktır. Boğulduğunuzu hissettiğinizde, size yön verip girdaptan kurtaracak tek yol, küreklerinize sarılmaktır. (Gizem)

Pek çok sözcükle birlikte yolculuğa çıkmaktır, o sözcüklere anlamlar yüklemek, kendini bulmaktır.(Fem)

Edebiyat, kelimeler aracılığıyla çıktığımız bir yolculuktur. Yaptığımız bu yolculuk diğerlerinden farklıdır, çünkü edebiyat her insanı farklı yerlere götürür. Götürdüğü yer ise hayal dünyamızdır. O dünya sadece bize özeldir, başka hiç kimse göremez.(Işılsu)

Edebiyat; bir nehrin içinden lezzetli balıkları avlamak gibidir: Büyük bir bilgi, ve tecrübe birikimini harmanlayarak, daha uygun ve düşünceleri daha iyi ifade edecek olan kelimeleri, bu harman içinden açığa çıkararak yazmak, yorumlamaktır.(Berkin)

Ömrümüz, bir kelime nehrinde yüzerek geçer. Edebiyat, bir yazarın harfleri özenle seçerek, içinde yaşadığı dünyayı betimlemesidir. Bu betimleme yapılırken, önemli olan kalıpların dışına çıkabilmektir. Edebiyat, herkesin gördüğünü farklı bir şeklide anlatabilmektir.(Deniz Alp)