Türkçeyi Hissediyorum, ODTÜ Geliştirme Vakfı Özel Lisesi’nin “Türkçeyi Hissediyorum.” projesine ait bir web günlüğüdür. Proje, yurt dışında doğan, yaşam, bilgi ve deneyimleri yaşadıkları ülkenin diliyle biçimlenen “üçüncü kuşak”tan bir grup gence, dil aracılığıyla ulaşmayı; onlara, Türkçenin söz varlığını ve anlatım zenginliğini hissettirmeyi hedeflemektedir.

18 Şubat 2010

çizgilerin söylediği-1


Selçuk Demirel'in çizgilerinin izinde, sözcüklerin söylediklerine doğru...
I.
Edebiyatı da kullanarak harflerle birçok şeyi anlatabilirsiniz. Harflerin kırıcılığı ya da narinliği size kalmıştır. O harfler size itaat eder, sizin dediğiniz şekilde sıralanır sizin düşüncelerinizi anlatmanızda yardımcı olur. Onlar araç gibidir. Yapılan çoğu şey bir şekilde dünyaya yayılır.(Beril)

Edebiyat, kapalı bir sandıktır İçinde ne olduğu, o sandığın kapağını aralamaya çalışanın hayallerine göre değişir. (Ezgi)

II.

Sözcüklerle dolu bir tarladan, en taze, en olgun, el değmemiş ürünleri toplamaktır edebiyat. Sonra bunlardan en lezzetli yemekleri yapıp ziyafet vermektir herkese. Kimi zamansa, daha mütevazi bir sofrada, kimseciklerle paylaşmadan tek başınıza yemek yemektir. Damakta kalan tattır, yarattığı lezzet herkes için farklıdır.(Gizem)

Edebiyat bilmecelerin içinde gizli olan değerli taştır.(Fem)

Dört yapraklı yoncayı aramaya benzer edebiyat. Uçsuz bucaksız çiçek bahçesinde dört yapraklı yoncayı bulmak ne kadar zorsa, duygularınızı anlatacak doğru sözcükleri bulmak da bir o kadar zordur. Emek ister, sabır ister. Nasıl çiçeği incitmek istemezseniz, sözcükleri hatta harfleri de incitmek istemezsiniz.(Neslihan)