Türkçeyi Hissediyorum, ODTÜ Geliştirme Vakfı Özel Lisesi’nin “Türkçeyi Hissediyorum.” projesine ait bir web günlüğüdür. Proje, yurt dışında doğan, yaşam, bilgi ve deneyimleri yaşadıkları ülkenin diliyle biçimlenen “üçüncü kuşak”tan bir grup gence, dil aracılığıyla ulaşmayı; onlara, Türkçenin söz varlığını ve anlatım zenginliğini hissettirmeyi hedeflemektedir.

17 Şubat 2010

bağlanmak ve bağımsızlık üzerine-2


Bağlanabilmek için bağımsız olmak gerekir mi sahiden?

Bir insan başkasına bağlanmak istiyorsa, önce geçmişinden sıyrılmayı başarabilmeli, yani geçmişinden bağımsız hale gelmelidir. Bağımsız olduğunda da kalbi, duyguları, düşünceleri bir boşluğa kavuşacak ve doldurulmaya yani bağlanmaya hazır hale gelecektir.(Işılsu)

Bağlanabilmek için önce bağımsız olmak gerekir. Tıpkı birbirine kanatlarını kenetlemeden önce gökyüzünde özgürce uçan kuşlar gibi. Bizlerde de bu durum pek de farklı değil. İki insanın birbirine bağlanması için, bağımsız olmaları gerekir. İşte bu yüzden birleşmeler, ayrılıklardan doğar.(Gizem)

Her canlı “bağımsızlık” kavramını yaşar; fakat bu yaşayış hiçbir şekilde aynı yönde değildir. Kimi canlılar “ iç güdüsel” olarak, kimi canlılar da ( İnsanlar gibi) bunun bilinçli olarak farkındalığını yaşadığı için, bağımsızlığa koşar. Bağlanma ise her canlı için aynıdır, bir histir… Bağımsızlık, varlığa “ istediğini” yapma yetisini kazandırır. Bu, varlığın hislerinin de hür olduğunu gösterir. Gerçek ve tam anlamıyla bağlanma sadece bağımsızlığın olduğu yerde olur. (Berkin)