Türkçeyi Hissediyorum, ODTÜ Geliştirme Vakfı Özel Lisesi’nin “Türkçeyi Hissediyorum.” projesine ait bir web günlüğüdür. Proje, yurt dışında doğan, yaşam, bilgi ve deneyimleri yaşadıkları ülkenin diliyle biçimlenen “üçüncü kuşak”tan bir grup gence, dil aracılığıyla ulaşmayı; onlara, Türkçenin söz varlığını ve anlatım zenginliğini hissettirmeyi hedeflemektedir.

28 Şubat 2010

"ama bu haksızlık'" mı gerçekten?-4


İnsanlar hep kendilerinin haksızlığa uğradığını düşünürler. Bunun birden fazla nedeni vardır;çünkü bu hem kişiye hem de çevreye bağlıdır.

İnsanlar genelde yaşantılarını çevrelerinden saklar ve olduğundan farklı gösterirler; hatta, herkesin böyle yaptığını düşünürler. Örneğin ben, annemle yaşadığım sorunların sadece benim ailemde yaşandığını düşünürdüm; fakat bir konuşma sırasında arkadaşlarımın da annelerinin benzer davrandığını öğrendim.

Ayrıca kişi sorunlarına başka açıdan bakmayı düşünmez. Buna empati de dahildir. Eğer bir kişi bardağın dolu tarafını görmeyi tercih ederse, daha mutlu olacaktır veya başka insanların daha kötü durumlarını görmeyi öğrenmek ona kendi durumunu kötülüğünü unutturacaktır. Örnek olarak oğlu ölen bir kadının hikayesi verilebilir: Bir bilge, oğlu ölen kadının üzüntüsünü unutturmak için şehirdeki en mutlu aileyi bulup onlardan bir hardal tohumu alması gerektiğini söyler. Kadın hardal tohumunu ararken, her ailenin başka bir üzüntüsü olduğunu görür. Onlara yardım ederken kendi üzüntüsünü ve hardal tohumunu unutur.

Bazen de insanların kendilerinin haklı olduğunu düşünmelerinin nedeni böyle düşünmek istemeleridir. Bir tartışma yaşandığında, bilerek veya bilmeyerek çevrede taraf tutabilecek kişilerin desteğini almak isterler. Böylece kendilerini daha iyi hissedeceklerine inanırlar. Bunun nedeni bir taraf olması gerektiğini düşünmeleridir. Oysa ki bir sorunun taraf yaratılmadan çözülmesi, hem sorunu yaşayanlar için hem de bu kişilerin çevreleri için daha iyi olacaktır.

Bazen insanların kendilerinin de haksız olabileceklerini kabullenmeleri gerekir.