Türkçeyi Hissediyorum, ODTÜ Geliştirme Vakfı Özel Lisesi’nin “Türkçeyi Hissediyorum.” projesine ait bir web günlüğüdür. Proje, yurt dışında doğan, yaşam, bilgi ve deneyimleri yaşadıkları ülkenin diliyle biçimlenen “üçüncü kuşak”tan bir grup gence, dil aracılığıyla ulaşmayı; onlara, Türkçenin söz varlığını ve anlatım zenginliğini hissettirmeyi hedeflemektedir.

27 Şubat 2010

"ama bu haksızlık!" mı gerçekten?-3


İnsanlar çok zaman kendilerinin haksızlığa uğradığını düşünürler. Bunun çeşitli nedenleri vardır. En temel neden, insanların dar görüşlü olmasıdır. Esasında ana neden budur ve diğer bütün nedenler de buna bağlı olarak gelişir.

İnsanlar olaylara at gözlüğü ile bakarlar. Görüşleri çok dar ve kısıtlıdır. Kendileri için doğru olan şeye inanırlar, başka görüş kabul etmek onlar için zordur. Kendi doğruları onlara yeter. Buna bağlı olarak da diğer insanların duyguları, düşünceleri hakkında empati kuramaz, kurmak istemez ya da kurmak onlara zor gelir. "Dünyaya kendi pencerelerinden bakarlar." bir açıdan. Bu pencere, birçok insanı o kadar kısıtlar ki birçok şeyi doğru anlaşılamaz.

Bazı insanlar kendi düşüncelerini, kendi doğrularını karşıda ki insanlara benimsetmeye çalışırlar. İnsanlar o kadar kendini beğenmiş, benmerkezci ve hırslarının peşine düşmüş olabilirler ki bir şeyieri, bir yerlerde yanlış yaptıklarında kendilerinin hata yaptığını göremeyebilirler ya da görmezden gelebilirler ve başkalarını suçlayabilirler. Yaptıkları şeyin sorumluluğunu almak istemeyebilirler. Bundan korkabilirler. En basitinden bazı insanlar, o kadar vurdumduymaz ki, onlar mükemmel hayatlarını sürerken Afrika da insanlar açlıktan ölüyor; ancak yine de kalkıp kendilerinde olmayan bir şeyi, birisinden gördükleri için, elindekinin modası geçtiği ya da eskidiği için yenisini isteyebiliyorlar ve asla doymuyorlar. Yenisine kavuşamayınca da bunu "haksızlık" olarak nitelendiriyorlar; çünkü yalnızca kendilerini düşünüyorlar. Yalnızca kendisini düşünen insanlar en sonunda hayata karşt duyarsız olup çıkıyorlar, kendilerine karşı yapılan haksızlıklara karşı gereksiz ve aşırı tepkiler verip, başkalarına karşı haksızlık yapabiliyorlar ya da bunlara karşı duyarsız kalabiliyorlar.

İnsanlar haksızlığa uğramak istemezler; çünkü bunu kaldıramazlar; bunun temel nedeni de dünyaya kendi açılarından bakmalarıdır. Kendi hatalarını örtmeye çalışmak için karşılarındaki insanları suçlarlar; çünkü kendilerini kusursuz görürler. Bu gibi insanlar kendi dünyalarında kendi düzenlerini kurmuşlardır. Kendi kusursuz dünyalarında bir denge kurmuşlar ve bu dengenin bozulmasını istemiyorlar. Uğradıkları haksızlıkların bu dengeyi bozduğunu düşünüyorlar. Kendilerinin kusursuz olduğunu düşünmek bir sürü yeni problem çıkarır karşısındaki insana, ancak bu "kusursuzluk, mükemmellik" onlar için bir kaçış noktasıdır. Bu tür insanlar hep kendilerinin haklı olduğunu düşünürler.