1-Öyküde, altı çizili olan sözcüklerin
(ameliye, kinaye, huşu, nirengi, nirengi noktası, teveccüh, ihtiyatlı, kadit,
kolonyal, alil, övür olmak, caka, biteviye, zillet, serazat, hışır) anlamlarını
sözlükten araştırıp sözcüklerin metindeki anlamlarını ve kökenlerini yazınız.
Ameliye : işlem ... kinaye : sitem … huşu : saygı ... nirengi noktası : sabit nokta... teveccüh: sevgi... ihtiyatlı: Herhangi bir
konuda ileriyi düşünerek ölçülü davranan, önlem alan .... kadit :kurutulmuş et... kolonyal :sömürgede
yaşayan... alil : özürlü … övür : arkadaş … caka : gösteriş,
kabadayılık ... biteviye : sürekli devam eden.... zillet: aşağılanma...serazat : özgür... hışır: taşkın
|
2- Öyküde, “Tıpkı Hephaistos
gibi desenize,” diye söylendi. “Ama pardon, onu anası Hera değil de, babası
Zeus atmıştı yeryüzüne.” cümlesinde geçen Hephaistos’u Mitoloji
Sözlüğü’nden araştırıp öykünün içeriğiyle bağlantısını yazınız.
Hephaistos ateşlerin tanrısı olarak dünyaya
gelmiş idi. Fakat annesi tarafından topal olduğu için istenmeyip, tanrıların
yaşadığı yerden dünyaya atılmış idi.
|
3- “Leyleğin arkasından bakan Çopur kahveci:
‘Yap numaranı, al paranı’ diye söylendi. Hep böyle yapar bu
namusuz… Uçamayacağını bilmediğinden mi? Burada kalabalık gördü ya, sırf
kendine acındırmak için. (…)
Gezimize konuk olarak
katılan öbür bölümün profesörü;
‘Kafese kapatılan
bülbül, uçamayan yaralı kartal… Bütün bunlar az şiire mi konuk olmuştur’ dedi.
‘Söylesene asistan efendi. Senin az buçuk edebiyatçılığın da vardır.’
‘Öyledir
efendim” dedim. ‘Hakkınız var.’
‘Baudelaire’nin
böyle bir şiiri olacak yanılmıyorsam’ diye öbür doçent atıldı. ‘Ne idi bakayım
onun adı?’
Dame de
Sion’dan çıkma bir öğrenci:
‘Albatros’ dedi. ‘Çok güzel şiirdir.’”
Öyküden alınmış yukarıdaki diyaloglardan hareketle, farklı kesimden
gelen kişilerin belirli
durumları yorumlayışlarındaki farklılığın nedenleri
neler olabilir? Yazınız.
Çopur kahveci cahilce düşünüyor. Muhtemelen
kendisi para icin herşeyi yapmaya hazır olduğu için, leyleği de kendisi gibi
zannediyor. Oysa prof. ve öğrencileri olaya, edebiyatçı ve şair ruhu ile
yaklaşıp durumu, çok uygun bir şiir ile eşleştiriyorlar. Onlar leyleğin
halini yargılamadan analiz ediyorlar.
|