1-Öyküde, altı çizili olan sözcüklerin
(ameliye, kinaye, huşu, nirengi, nirengi noktası, teveccüh, ihtiyatlı, kadit,
kolonyal, alil, övür olmak, caka, biteviye, zillet, serazat, hışır) anlamlarını
sözlükten araştırıp sözcüklerin metindeki anlamlarını ve kökenlerini yazınız.
Ameliye: operasyon-Arapça
kökenli
Kinaye: düşüncenin
üstü kapalı yada dolaylı yolla anlatılması-Arapça kökenli
Huşu: alçak
gönüllülük-Arapça kökenli
Nirengi: belirli
sayıda noktanın yerinin tam olarak tespit edilebilmesi için her bir noktanın
bir tepe olarak kabul ederek bu alanı üçgenlere bölmek-farsça kökenli
Nirengi Noktası:
nirengi işlemindeki tepe noktalar( Leylekler yüksek minare gibi yerleri tepe
noktası olarak seçiyor.)
Teveccüh: yakınlık
duyma, sevme-Arapça kökenli
İhtiyatlı: Herhangi
bir konuda ileriyi düşünerek ölçülü davranan, önlem alan, sakıngan- Türkçe
kökenli
Kadit: çok zayıf-Arapça
kökenli
Kolonyal: sömürge
dönemi ile ilgili(kolonyal şapka, sömürge döneminden kalma şapka)- Fransızca
kökenli
Alil: sakat- Arapça
kökenli
Övür olmak: onlardan
biri olmak, onlara benzemek-Türkçe kökenli
Caka: kabadayılık,
gösteriş- İtalyanca kökenli
Biteviye: tek düze-
Türkçe kökenli
Zillet:hor görülme-
Arapça kökenli
Serazat: serbest,
özgür-Farsça kökenli
Hışır: taşkınlık
gösteren, yaramaz- Türkçe kökenli
|
2- Öyküde, “Tıpkı Hephaistos
gibi desenize,” diye söylendi. “Ama pardon, onu anası Hera değil de, babası
Zeus atmıştı yeryüzüne.” cümlesinde geçen Hephaistos’u Mitoloji
Sözlüğü’nden araştırıp öykünün içeriğiyle bağlantısını yazınız.
Hephaistos,
Zeus ile Hera tartışırken Hera’nın trafını tuttuğu için babası tarafından
yeryüzüne atılmıştır. Hephaistos sakatlanmıştır. Topal bir Tanrı olarak
yeryüzündedir.Metinde de leylek, kanadı kırık yeryürüzdedir. İkisi de tekrar
gökyüzünde gezebilmenin hayalini kurar.
|