Türkçeyi Hissediyorum, ODTÜ Geliştirme Vakfı Özel Lisesi’nin “Türkçeyi Hissediyorum.” projesine ait bir web günlüğüdür. Proje, yurt dışında doğan, yaşam, bilgi ve deneyimleri yaşadıkları ülkenin diliyle biçimlenen “üçüncü kuşak”tan bir grup gence, dil aracılığıyla ulaşmayı; onlara, Türkçenin söz varlığını ve anlatım zenginliğini hissettirmeyi hedeflemektedir.

01 Nisan 2010

yaşamla sınanmak...


"O sırada büyük büyük ışıklar saçan bir olta aşağıya inmişti. Sinağrit Baba ümitle koştu. Bu oltayı da kokladı. Hiç tanıdığı birisi değildi. Yemi ağzına aldığı zaman bu olta sahibinin, tam aradığı adam olduğunu bir an sandı. Bu anda da yakalandı. Kepçeden sandala düştüğü zaman, Sinağrit Baba, büyük gözleriyle kendisini yakalayana sevinçle baktı. Sinağrit Baba, etrafı kırmızı, içi aydınlık siyah gözleriyle bir daha baktı. Birdenbire ürperdi. Hiddetinden ayaklarını yere vuran bir genç kız gibi sandalın döşemesini dövdü. Belki bizim bile bilemediğimiz bir işaret görmüştü kendisini tutan oltanın sahibinde: Bu adam şimdiye kadar hiç imtihan geçirmemişti. Ömrü boyunca, cesur, cömert, Sinağrit Baba'nın istediği şekilde mağrur yaşamıştı. Ama Sinağrit Baba bu adamın ne korkunç bir iki yüzlü köpek olduğunu bizim göremediğimiz bir yerinden anlayıvermişti.
 Bütün devirler ve seneler boyunca kendisini tutan oltanın sahibi ne cesaretini, ne cömertliğini, ne gururunu bir tecrübeye, bir imtihana tabi tutturmamış, her devirde talihi yaver gitmiş birisiydi. Kimdi, neydi? Sinağrit Baba da bilemezdi. Ama belki de ölünceye kadar cömert, cesur, mağrur yaşayacak olan bu adamın şu ana kadar bir defa bile bir imtihana sokulmadığını anlamıştı. Belki de sonuna kadar bir imtihandan kurtulacaktı. Sinağrit Baba böylesine hiç rastlamamıştı.Ölmeden evvel adama bir daha baktı. Namuslu, cesur, cömert ölecek bu adamın hakikatte korkakların en korkağı, namussuzların en namussuzu olduğunu alnından okuyordu. Bu adam o kadar talihliydi ki, daha ikiyüzlülüğünü kendi kendisine bile duyacak fırsat düşmemişti. Yoksa Sinağrit Baba yakalanır mıydı? Sinağrit Baba hırsından tekrar tepindi. Bağırmak ister gibi ağzını açtı. Kapadı. Sinağrit Baba son nefesini böylece hiçbir insanlık imtihanı geçirmemişin sandalında pişman ve mağlup verdi.” (Sait Faik Abasıyanık, “Sinağrit Baba”)

Bir önceki blog girdisinde bahsi geçen metin bu...

Sorularımız şunlardı: Yukarıda çizili ifadeyle Sait Faik neden söz etmiş olabilir? Sence, burada “imtihan” sözcüğüne yüklenen anlam nedir? Sen hayatında hiç, “ben şöyle biriyim.” dediğin ama aslında öyle olmadığını gördüğün bir deneyim yaşadın mı?

Adam kötü kalpli birisi, balik ölürken keyif aliyor olabilir. Balik da bu yüzden yakinlarini kaybetmenin ne demek oldugunu anlamadigini düsünmüstür adamin imtihandan kasit da, adamin herhangi bir yakinini kaybetmedigini düsünmüs, bu sekilde bir aci imtihanina dahil olmadigini söylemis olabilir.

Evet malesef öyle bir deneyim yasadim. Cok gururlu oldugumu sanirdim ama ne yazikki canimi feci sekilde yakanlara bile kin güdemiyorum :s. (Sümeyya)

Evet kendime hep katiyim acimasizim demisimdir kimse için uzulmem demisimdir ama aslinda ole kolay bise degil kati yurekli olmak insanin basina ole seyler geliyorki bazen insan gerçekten kati yurekli olsa bile onun yuregi yumusuyor. Ya ölüm yada ayriliklar insani bazen oyle hallere sokuyor ki, insan ne olursa olsun yureklidir ve sevgi doludur sadece o sevgiyi bulmak gerekir ve sevdiklerimize gostermek.(Rabia)
 
Burada Sait Faik bu adamin simdiye kadar hic bir basariya ulasmamis olmasini anlatiyor, ve sinagrit babayi yakalayarak belki elde edilebilcek en buyuk imtihandan kurtulmustur.

Bence burda imtihana yuklenen ifade bir basaridir.

Ben hayatimda hep kendimi iyi biliyor sanirdim ama bu son senelerde kendimde yeni yeni seyler kesfediyorum, misal cok inatciymisim ve bunu yeni yeni farkediyorum, ayni sekilde cook gururlu oldugumu falanda farkettim... yani aslinda daha kendimi bile cozemedim ben (: (Kübra)

Her insan ömrü boyunca zaman zaman bazı seçimler yapmak zorunda kalir. Arkadaş seçimi, okul seçimi; muhtar, milletvekili seçimi, en önemlisi de eşseçim Sait Faik’in Sinağrit Babada böyle bir seçimin öyküsü geliyor bana göre.Aslinda bu öykü bizi anlatmaktadir. Sinağrit Baba’nin hayal kirikliGinı yaşamamiş bir insan gösteremeyiz. Ömür boyu ayni yastiğa başkoyacağimiz insanı seçerken çok titiz davranir Bu tam bana göre diyerek evlendikten kisa süre sonra evlendiğimiz kişinin gerçek karakterini anlayarak pişman olabiliriz, Pişmanliklarimizı pazardan aldiğimiz bir demetçik yeşil soğana kadar indirgeyebiliriz. Hepimizin hayatı bu tür seçimlerle ve sonraki pişmanliklarla doludur. Sonunda oltalardan birini, daha doğrusu oltayı tutan balikçiyi beğenir. Bu balikçi cömert cesur, mağrur biridir. Onun oltasina yakalanir fakat kayiğa çekilip de sandalin döşemesine düşer düşmez balikçinin yüzünde bir riyakârlik fark eder. Çünkü bu balikçi çok talihli, cömert, zengin, gururlu, cesur biridir ama ömrü boyunca bu vasiflari sinava tabi tutulmamiştir. Balikçiı hiçbir insanlik sinavi geçirmemiştir. Onun yüzünde ikiyüzlülük fark eden Sinağrit Baba öfkeli ve pişmanca can verir.

Sait Faik bu öyküyle iletmek istediği ana düşünceyi sonda vurgulamiStiır. Anlaşildigi kadariyla Sinağrit Baba’yi yakalayan kişi gerçekten gururlu, saygideGer, cömert biridir. Fakat bu insan ayni zamanda zengin ve talihli biridir. Bu kişi birdenbire tüm mal varliGiniı kaybetse veya talihsiz bir olay sonucu hapse düşse veya cephede düSmanlarla göğüs göğse savaşmak zorunda kalsa; kisaca değiğik insanlik sinavlarina tabi tutulsa yine cömert mi olacaktir? En kötü durumlarda dahi Seref ve haysiyetini koruyabilecek midir? Cesareti devam edecek midir? İSte bunlar birer soru iSaretidir onun için hayatta bir imtihana tabi tutulmamiStir

Sait Faik’e göre birbirinin tamamen karşitiı olan zenginliği ve fakirliği, esareti ve hürriyeti, açliğiı ve tokluğu, savaşı ve barişı yaşamiş insanlar her türlü olumlu ve olumsuz durumda cömert, cesur, gururlu kalabiliyorsa saygideğerdir. Zengin bir ailenin talihli bir çocuGunun bu niteliklere sahip olmasi saygi duyulacak bir şey değildir.

Ben hayatimda hiç "ben Söyle biriyim" dedigim ama aslinda öyle olmadiGini gördüğüm bir deneyim yaşamadim galiba, ama bazen yaptiğim Seylerden pişmanlik duyabiliyorum. Keske böyle olmasa, ya da keske böyle veya bunlari yapmasaydim dediğim çok olmuştur. (Özlem)

[Metinlerde düzeltme yapılmadı]