Türkçeyi Hissediyorum, ODTÜ Geliştirme Vakfı Özel Lisesi’nin “Türkçeyi Hissediyorum.” projesine ait bir web günlüğüdür. Proje, yurt dışında doğan, yaşam, bilgi ve deneyimleri yaşadıkları ülkenin diliyle biçimlenen “üçüncü kuşak”tan bir grup gence, dil aracılığıyla ulaşmayı; onlara, Türkçenin söz varlığını ve anlatım zenginliğini hissettirmeyi hedeflemektedir.

12 Nisan 2010

sizi diğerlerinden ayıran bir hikâyeniz olsa...-1


"Benzemezken bir anımız diğerine,
Israrla bizde bir simetri arayışı

Bir düzene sokabilmek karmaşayı hep
Kafiyeli yaşamak istiyor insan hayatı,
Akılcı bir kurgu, ince bir öykü özlüyor,
Dal budak saldıkça hayatın yeşil ağacı.
Ahenk arıyoruz her şeye rağmen ömrümüzde:
Her bölümünde kendine has bir müzik
Ve aynı vezin dizelerin tümünde;
Yumuşak bir giriş, uyumlu bir gelişme
Ve her şeyden önemlisi, mantıklı bir son,
Kıssadan hisse." (Roni Margulies, "Uzaklıklar")

Hayatta esas olan kendi hayat hikâyemizi oluşturmaktır. Herkesin hayatı kendine özgüdür. Başkalarının hayatından ders çıkarmaktır kısadan hisse. Derler ya insan hata yapa yapa öğrenir. Bu doğrudur; ancak çok büyük yanlışları daha önceden yapan birisinden öğrenmek, o hatayı tekrarlamamak gerekir. Büyük bir hata insanın hayatını sonuna kadar değiştirebilir. Hayat direk kısadan hisse olmamalıdır. Biraz da kendimiz bir şeyler katmalıyız. Kendimize ait bir şeyler olmazsa başkasının hayatını yaşamış gibi oluruz. Ben bunu istemiyorum. Bence herkesin kendine özgü bir hayat hikâyesi olmalı. Herkes birbirinden farklı olmalı.(Beril)

Ben her insanın kendini bir başkasından ayıran hikayesinin olması gerektiğine inanıyorum. Ya da en azından benim için böyle olmasını istiyorum. Ölmüş çoğu insan gibiarkamdan sadece “ İyi insandı. Allah rahmet eylesin ! “ denmesini istemiyorum. Belki sosyal, belki bilimsel alanda, bilmiyorum. Ama bir şekilde kendimi o hikayeyle göstermek, kanıtlamak istiyorum. Yaşamın kıssadan hisse ile bitmesi sorusuna gelince... Ben yaşamımın birilerinin hikayesinden kıssadan hisseye bitmesi yerine başkalarının benim hikayemden kıssadan hisse yapması daha çok hoşuma gider. Fakat şöyle atlanmaması gereken küçük bir ayrıntı vardır ki o da şudur; hiçbir zaman başkalarının hikayelerinden yararlanılmadan yeni bir şeylerin ortaya çıkmayacağı...(Ezgi)

Bence her yaşamı bir kıssadan hisse ile bitmesi gerekmez; çünkü kıssadan hisseyi kişi kendisi bulur. Eğer bir insanın yaşadığı olaylardan kendisine bir şey çıkarabilecek biri varsa; ancak o zaman o kişinin hayatı bir kıssadan hisse ile bitebilir. Tabii bir insan hayatını başkalarına ders vermeye adamışsa – örneğin Rosa Parks – o zaman bu kişinin hayatının bir kıssadan hisse ile biteceğini söyleyebiliriz; fakat Rosa Parks’ın da, her önemli insan gibi, kimsenin örnek alacak bir davranış aramadığı bir annesi var.

Ben, her zaman sadece toplumun bir parçası olmaktan korkmuşumdur. Herhalde bunun altında yatan neden özel biri olabilecek bir insan olduğuma inanmam. Sadece alacağım önemli kararlarda değil, yaptığım en küçük şeylerde bile bu hissimi görmek mümkün.

Bana kalırsa, toplumda önemli olacak bir kişiye çok iyi yetişme koşulları sağlamış bir anne olmak gurur verici bir şey; fakat bu anneme aynı gururu yaşatmayı daha çok istemediğim anlamına gelmez.(Sedef)