Türkçeyi Hissediyorum, ODTÜ Geliştirme Vakfı Özel Lisesi’nin “Türkçeyi Hissediyorum.” projesine ait bir web günlüğüdür. Proje, yurt dışında doğan, yaşam, bilgi ve deneyimleri yaşadıkları ülkenin diliyle biçimlenen “üçüncü kuşak”tan bir grup gence, dil aracılığıyla ulaşmayı; onlara, Türkçenin söz varlığını ve anlatım zenginliğini hissettirmeyi hedeflemektedir.

03 Nisan 2010

maskeleme-1


Sahi, hangisi daha yorucudur; maskeyle yaşamak mı, maskesiz yaşamak mı? Maskelerin çıktığı noktada başlayan nedir?

Maskelerin çıktığı yerde… Sorduğunuz zaman hep aynı cevabı alırsınız: dürüstlük, gerçekler, acı… Aslında maskenin çıktığı yerde başlar yalanlar...Evet; çünkü asıl yalanlar o maskelerin ardındadır. Maskeler sadece yalanları saklamak için kullanılır. Yani yalan ‘söylemek’ ise, maske ‘söylememek’tir. Biri sizin gerçek kimliğinizi keşfettiği anda, o kişinin daha derine inememesi için başlar yalanlar.

Çoğumuz aslında olduğumuz gibi davranamayız. İstesek de istemesek de bir ‘okul’ veya ‘iş’ yüzümüz vardır hepimizin. Hatta bazen o kadar kaptırırız ki kendimizi, işteyken yapılmasını planladığımız şey eve giderken unutulur, işe giderken hatırlanır. Fakat bunun bir nedeni vardır. Ev düşünme mekanıdır. Hayatınızı, işinizi, hislerinizi hep yemek yerken, uyumadan önce düşünürüz. Bu yüzden diğer hayatımız daha cazip gelir bazen. Olabilecek bir şey varsa hep şu sorunun aklımıza gelmesi hoşumuza gitmez “Annem/Babam/Kardeşim ne der acaba?”

Bana sorarsanız sürekli birbirine dürüst olmak gibi bir şey yoktur. Bence maskeler abartılmaması gereken birer zorunluluktur.(Sedef)

Sizce bu doğru mu? Yani maskelerin sadece tiyatro oyunlarında ya da türlü balolarda kullanıldığı. Bence tamamen yanlış; çünkü eğer çevrenize bakarsanız aslında çoğu kişinin yüzünde bir maske olduğunu fark edersiniz.

Maske deyince benim aklıma insanları yanıltmak, içi kan ağlayan bir kişinin çevresine gülmesi ve bir kişinin kendisiyle birlikte kendisini de kandırmaya çalışması geliyor.

Maskelerin ortaya çıktığı durumda kandırmacalar başlar. Çevrendeki insanlar içinde sahip olduğun değeri, saygınlığı kaybetmemek için oynanılan küçük oyunlar boy gösterir. Ayrıca maskelerin ortaya çıktığı zamanda güvensizlik duygusu da kendini göstermeye başlar. Ve bu maskeler kişiyi zamanla yanıltıcı bir yola, hayata sürükler. Kişiye olmayan mutlulukları, sevinçleri sanki yaşıyormuş gibi gösterir. Onu gerçek kimliğinden çıkarıp, sahte bir kimliğe büründürür.(Ezgi)

Maske; bir insanın bir diğerini aldatmak için kullandığı bir araçtır benim için. Görünürde olan ve görünürde olmayan diye iki tür maske vardır. Biri basittir, suratınıza geçirmeniz yeterlidir. Diğeri ise daha zordur; emek atmanızı ve tavrınızı değiştirerek karşınızdakine farklı bir şekilde gözükmeyi gerektirir. Maskelerin çıktığı noktada dürüstlük başlar, ama güvenin öldüğü bir ortamda dürüst olmak artık ne kadar faydalı olur şüpheli. İnsanlara gerçek yüzlerini göstermek her ne kadar erdemli bir davranış olsa da; çoğu insanın hoşuna gitmeyecek bir hadisedir. Bir kere sarsılmış güven duygusu, çoğu insanın birbiriyle olan ilişkilerini bitirmek için yeterli bir sebep iken, o maskenin ardına saklandığınız sayısız zamanın etkisi bir ilişkiyi bitmenin de ötesinde bir noktaya sürükleyebilir.(Deniz Alp)