Dışarıdaki şu çılgın dünyada bazen hepimiz kaçıp sığınmak, amaçsız koşuşturmalara bir ara vermek için dostlara ihtiyaç duyarız. Onlarla gerçek benliğimize döneriz, onlarla hayata mola veririz. Bu nedenle, dinlenecek bir yeri, geri döneceği bir dostu, sığınacak bir limanı olmayan insanlar, bu dünyada amaçsızca dönüp dolanan yorgun zihinlerden başkası değildir.
Dostlukları ayakta tutan özlemdir, beklemenin getirdiği sabırsızlıktır. Ayrılıktan sonra birbirine kavuşan arkadaşların özlemi olmazsa dostluğu ayakta tutan bir şey de olmaz. Özlem katılmamış bir arkadaşlık, rüzgarsız bir tekne gibi var oluş amacından yoksundur.
Yaşamda insanı bekleyen sıkıntılar karşısında bile, yola devam etmesini sağlayan ona cesaret veren en büyük güçlerden biri dostumuzdur. Yanımızda olması için hiçbir nedene ihtiyacı yoktur; çünkü yanında olduğu o kişi de kendi dengeleyicisidir.