4- Öyküde adı geçen
Baudelaire’in Albatros şiirinde ne anlatmaktadır ve bu şiirle İznikli Leylek
arasında nasıl bir bağlantı kurulabilir? Yazınız.
Albatros şiirinde
kuşların, özgür kanat çırpışlarıyla engin gökyüzüne ait olduklarını,
benliklerine ait olmayan karada olduklarında ezilmişlik ve kimsesizlik
duygularıyla mutsuz olduklarını ve başkalarının alaycı bakışlarıyla
küçümsendiklerini anlatmaktadır. İznikli Leyle’te de Albatros’un yaşadığı
gibi küçümsenme ve alay edilme duyguları hakimdir. Leylek de kendini karaya
değil gökyüzüne ait hissetmekte ve uçamadığından çevresi tarafından alaycı
bakışlara mağruz kalmaktadır.
|
5-“Uçabilse
öbürlerinden başka bir leylek olmayacak, üzerinde fikir yürütüp, hakkında
hikâye yazılmayacaktı. Kaldı ki, o takdirde daha mesut olacağı da söylenemez.
Çünkü, öyle değil mi, yeryüzünde hiçbir şey, istediğini ele geçirmek kadar
hayal kırıcı değildir.”
a)Öyküden
alınmış yukarıdaki parçadan hareketle, edebiyat metinlerine konu olan kişilerin
özellikleri hakkında neler söylenebilir? Açıklayınız.
Edebiyat
metinlerine konu olan kişiler sıradanlıktan uzak, toplum içinde belli
özellikleriyle sıyrılabilen
kişilerdir. Diğerlerine benzemeyen
özellikleri onları farklı kıldığı ve merak edilmelerini sağladığı için
edebiyat
metinlerinde tercih edilmektedirler. Tamamıyle mükemmel olan ve doğallık
temasına aykırı
olarak zayıf özellikleri içinde
barındırmayan kişiler bir metne öğretici
anlamda konu olmayı hak
etmezler.
|
b) Yukarıdaki parçanın son
cümlesinde (“Yeryüzünde
hiçbir şey, istediğini ele geçirmek kadar hayal kırıcı değildir.”)
yazarın ne ifade etmek istediğini açıklayıp bu düşünceyi işleyen bir metin
oluşturunuz.
Hedefe ulaşmak, başarılı ve hırslı bir
çalışmanın beraberinde, istek ve heves de gerektirir.
İstekler,
insanların yaşamında yeri her zaman dolu olan bir boşluğu simgelerken,
isteklere
ulaşma azmi de aynı derecede önemli bir
paydayı oluşturur. Kazanma hevesi, hedefe
ulaşıldığı
anda hayal kırıklığına dönüşür. İsteğine ulaşmış bir insan, o an itibariyle
hayatın
anlamını yitirmiş ve uğraşların sona ermesi gerçeğini kabullenmiş demektir.
Bir anlamda bu
hayal kırıklığının ve mutsuzluğun sebebi kişinin, amacını elde edince uğruna
onca emek verdiği
şeyin meyvelerini toplamasına hazır olmamasındandır. Büyük istek ve
azimle ulaşılan başarılar, tatminsizlik
duygusu ve mükemmeliyet korkusu ile gölgelenebilir.
Kısacası,
amaca ulaşmak için katedilen uzun, dikenli ve yorucu yol amaca ulaşılan
andan,
hedef noktasından daha az değerli değildir.
|